Kulağımız Neden Kirlenir?
Kulaklarımız fizyolojik olarak kendi kendini temizleme işlevine sahiptir. Dış kulak kanalımızın ilk 1/3’ü kıkırdaktan, üzerinde yağ bulunan kıl foliküllerinden oluşur. Buradaki hücreler sayesinde, dış kulak yolunu mikroplardan koruyabilen ve pH’ı belirli bir seviyede tutabilen kulak kiri adı verilen bir salgı üretilir. Ortaya çıkan kulak kiri, dış kulak yolunun doğal işlevi için çok önemli olan dış kulak yolunun doğal bir salgısıdır.
Serum üretildikten sonra hava ile temas etmesi ve yavaş yavaş kuruması nedeniyle kulak kiri dediğimiz bir tıkaç haline gelir. Kulak tıkaçları, dış kulak kanalımızın başlangıcındaki saçların ritmik hareketi ile kulak kanalından dışarı atılır. Başka bir deyişle, kulak ürettiği salgıları dışarı atmak gibi fizyolojik bir işleve sahiptir. Ancak bu fizyolojik işlev herkes için farklıdır. Bazı insanlar çok az kulak kiri üretirken, diğerleri çok fazla üretir. Üçüncüsü, bazı insanlar kulak kiri haline gelen salgıları kolayca atabilirken, bazı kişiler bölgenin işlevindeki değişiklikler nedeniyle kulak kirini atamazlar.
Kulağımızı Nasıl Temizleriz?
Kulaklarımız kendi salgısını üreten ve kir haline geldikten sonra kendisi dışarıya atan organlardır demiştik. Ancak her insanda bu fizyolojik döngü aynı şekilde gerçekleşmeyebiliyor. Kulak kirini dışarıya atamayan kulaklarda, kulağın kir ile tıkanması gibi sonuçlar meydana gelebiliyor. Bu tarz durumlarda serçe parmak ya da kulak çubuğu yardımıyla, kulak kanalındaki kiri ileriye itmeden sadece kulak kanalının giriş kısmındaki kirler temizlenebilir. Kulak kanalı çok kir üretmeyen ya da ürettiği kiri kendisi dışarı atabilen kişiler ise, duş ve abdest gibi kulak kanalının girişinin temizlendiği durumlar haricinde ek bir temizliğe ihtiyaç duymamalıdırlar. Çünkü işleyen bir fizyolojiye dışarıdan müdahale etmek, o sürecin kalıcı şekilde bozulmasına sebep olabilir.
